Merhaba, ismim Gizem, 26 yaşındayım. Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2016 senesinde mezun olduktan sonra aynı sene içerisinde zorunlu stajımı tamamladım. 2017 Eylül senesinden itibaren ise mesleğimi icra etmeye başladım.
Üniversite yıllarımda, okulun Bradford Üniversitesi ile birlikte ortak olarak düzenlediği Common Law sertifika programı dahilinde İngiltere’ye giderek Common Law sistemi hakkında bilgi edinme şansım oldu. İngiltere’de geçen 3 aylık süreçte hukuk fakültelerini, mahkemeleri ve bazı hukuk bürolarını ziyaret ederek, hukuk alanında nasıl bir çalışma yaptıklarını gözlemledim ve yurtdışında eğitim almamın kariyerim için oldukça gerekli olduğuna karar verdim. Nitekim bu program neticesinde, yurtdışında eğitim almanın, tecrübe kazanmanın mesleki olarak da bana ne gibi artıları olacağını fark ettim ve bu noktadan itibaren yurtdışında yüksek lisans yapmak üzerine düşünmeye başladım. Bundan sonraki adım ise sürecin nasıl ilerleyeceğini araştırmaktı.
Amerika’da Hukuk sayesinde, başvuru sürecimi çok iyi yönettim. Başvuru süresince hem IELTS veya TOEFL’ı halletmeniz, hem de referans mektupları, niyet mektubu, CV gibi komplike belgeleri formata uygun şekilde hazırlamanız gerekiyor. Özetle; bu süreci bireysel olarak ilerletmek imkansız, bu sebeple profesyonel destek almak zorunlu. Amerika’da Hukuk bu süreci sizinle birlikte takip ederek yardımcı olmasının yanı sıra burs alınabilecek üniversitelere de sizi yönlendirerek maddi açıdan da rahat etmenizi sağlıyor. Nitekim bende Amerika’da Hukuk sayesinde güçlü bir başvuru hazırlayarak başvurduğum 9 üniversiteden hem kabul hem de yüksek meblağda burslar aldım. Tercihim George Washington Üniversitesinden yana oldu. 2019 Ağustos’ta Amerika’da olacağım.
Bu aşamada sizlere verebileceğim en değerli tavsiye, öncelikli olarak bu sürece başlamadan önce profesyonel destek almayı asla ve asla es geçmemeniz. Çünkü yukarıda da belirttiğim gibi bu çok zahmetli ve komplike bir süreç ve uzman desteği almaksızın ilerlemek imkansız. Bu aşamadan sonra, IELTS veya TOEFL hangisine girmeyi seçerseniz seçin, bu sınavlardan üniversitelerce “kabul edilebilirlik” seviyesinden daha üst bir puan almanız olacaktır. Sözün özü, İngilizcenizi olabildiğince geliştirmeniz gerekiyor, en nihayetinde anadili İngilizce olan bir ülkeye yüksek lisansa gitmeyi hedefliyorsunuz.
Buna ilave olarak, eğer benim gibi öncesinde mesleki tecrübe edinerek daha sonrasında yurtdışında yüksek lisans yapmayı planlıyorsanız, meslek hayatınıza katkı sağlayacak sertifika programlarına katılmanızı ve bunun yanı sıra kişisel ilgi alanlarınıza yönelik hobiler edinerek bunlarda belirli seviyeye gelmenizi ve gönüllülük işleriyle ilgilenmenizi ısrarla tavsiye ederim. Bahsi geçen etmenler, benim kabul sürecimde ciddi rol oynadı.
Şunu da belirtmek istiyorum ki avukat olarak Amerika’da yüksek lisans yapmaya gitmenin bir artısı da, mesleki tecrübenizin olması sebebiyle, sizi değerlendirirken tek kriter olarak mezuniyet not ortalamanızı ve üniversitede yapmış olduğunuz sosyal faaliyetleri ele almamaları. Eğer ki üniversite yıllarınızı CV’nizi yeterince dolduracak kadar verimli geçiremediyseniz, bunun çözümü mesleki deneyim kazanarak ve bunun yanı sıra sosyal ve gönüllülük etkinliklerinde yer alarak bu açığı kapatabilirsiniz.
Benim hikayem ve tavsiyelerim bu şekilde, kendinize güvenmekten ve inandığınız şey uğruna çaba sarf etmekten asla vazgeçmeyin ve gireceğiniz bu zorlu süreçte Amerika’da Hukuk gibi profesyonel ve işinin ehli bir danışmanlık hizmetinden muhakkak faydalanın.